Galatasaray dahil her takım için geçerlidir:
bu işin matematiği var.
Yani, spor bilimi önemlidir ama fark yaratan başarı için belirleyici olan spor matematiği aracıdır.
Bu aracı nasıl kullandığınız, model metod üretme şekliniz gelecekteki başarınızı belirler.
Temmuz ayında Östersunds FK karşısında alınan mağlubiyet ve beraberlik yeterli ders çıkarmaya imkan sağlamıştı.
Görülüyorki içerideki metod üreten akıl bundan yeterince faydalanmamış.
Bunun sonucu olarak da eksik bakış ile, üretilemeyen metodlar ile ilerleme devam etmektedir.
Ağustos ayı Akhisar beraberliği de önemli ipuçları vermişti.
Hazırlık maçı olsa da bıraktığı izler önemli idi.
Bilanço dönemi gibi, çeyrek bazda değerlendirdiğimizde de benzer metod-model eksikliğini görmekteyiz.
Galatasaray dipten dönüş diyebileceğimiz en kötü durum sonrasına göre senaryosunu işletmiştir.
Esas olan en kötü duruma karşı, yani öncesinde işletmektir.
Önemli dalgalanmalar yaşandı ve yıpranmanın sonucu kaçan gelirler olacaktır.
Takımın sınırlarını bilmez isen gelecekten çalıyor olursun.
Son 3 ayda alınan sonuçlar ile başarı sınırları zorlanmıştır.
Bir başka deyişle: gelecek çeyrek sonuçları geçmişin çelişkisi olacaktır.
Şampiyonluk hayaldir.
Bu konuda eğitim almayarak tasarruf ettiğini düşünmeleri de iş modelleriyle ilgili fikir vermektedir.